çünkü temas mühim
Hediye seçiminde cinsiyet belirten insanları hiç anlamadım, anlamıyorum. Bir de mutlaka para harcamayı şart sayanları. Sayfalarca uzayacak bir liste geliyor aslında aklıma ama nedense sadece bir kısmını yazmak geliyor içimden o yüzden aklıma gelenleri olduğu gibi yazmak istiyorum.
mevsim meyvelerinden ya da onun sevdiği meyvelerden yaptığın reçel, ikinci el kitap seven biri için sahaftan uzun uzun düşünülerek -belki ilk baskı, belki en eski baskılardan biri- alınmış bir kitap, yeni taşındığı evinin ilk misafirlerinden olduğun için, eski evinden şikayet ederken onu dinlediğin için, desenini sevecek, onu sıcak tutacak -ayakları çok üşür çünkü biliyorsun- bir çift çorap, altını çizdiğin kitap, altı çizilmiş kitap, meyve lekeleriyle bir kitap -evet evet o filmdeki gibi- çok ıslandı bu kış yağmurda almadı da bir türlü bir şemsiye, yoğun ve dalgın arkadaşa sağlam bir şemsiye, evde yaptığın, doğal malzemelerle hazırladığın -lavanta kokusu sever mi acaba?- ufak bir cam kapta el kremi, çok vakit geçiriyor bilgisayarıyla kaktüs almalı radyasyona, kuşları çok seviyor, martı desenli bir yastık yüzü, karışık flash disk -Drive'dan olmaz çünkü temas mühim- sonraaa sonra ruh haline göre seçsin diye, gruplandırılmış film listesi, anneanneye muzlu puding,yokmuş zamanında, bir resim çizmişsin, yan yanasınız hep beraber gönder gitsin, peçete koleksiyonu yapan nostaljik arkadaşa şehir dışından elbiselerinin arasında getirdiğin o desenli peçete, çayı koy geliyorum, fırından yeni çıkmış ekmek, biraz çikolata biraz peynir, arabasına bir deprem çantası, defter, renkli kalemler nasıl sever. bazen de sadece bir fotoğraf. yükte hafif hatırada ağır bir fotoğraf -anılara dokunmak lazım çünkü temas mühim-belki.
Tumblr kızı gibi göründüm ama ki min u mu run daaa. neticede ben sen o. hediyeler aldık hediyeler verdik. söylesen inanmazlar ki sana.
masal
oda aydınlık. bu oda hep aydınlık. yatağın ucunda biri oturuyor sanki. yine mi ? yine. oda aydınlık. böyle daha iyi gerçi, bu yeni perdeler olmasa daha aydınlık olacaktı. ya da hayır "aydınlık" değil "çok ışık alıyor" olacaktı ya da belki "çok güneş alıyor". güneş almak. her neyse uykum açıldı bile ama gözlerim kapalı. gözlerimi açmak istemiyorum. evet biri oturuyormuş. "seni uyurken izlemeyi seviyorum çünkü". diğerleri bilmiyor. dğerleri nerede? diğerleri bilmez. diğerleri bilmese de olur. sahilde, temmuz sıcağında mesela, güneyde, gazozdan aldığın ilk yudumun serinliği gibi bir his. hisler. sonra tekrar nem sonra tekrar sıcak. tekrar kızgın güneş. sen soğuk memleket çocuğusun halbuki. alışırsın. alıştın. ama benimseyemedin. bu odayı da. alışır insan. alıştın. ama benimseyemedin.benimsemek ne güzel kelime. en sevdiğim üçüncü kelime ama konu bu değil. sonra? sonra karton kutular, koliler, gazete kağıtları ve yollar. otobüsler, yeni trenler, yollar filan. filanlar. hikayenin sonunda sahilde, temmuz sıcağında mesela, güneyde, ilk yudumun serinliği gazozla beraber başka bir şeye dönüşüyor. masal bu ya, ha prensesi taşıyan araba bal kabağına dönüşmüş, ha seni uyurken seyretmeyi çok seven insan 11 rakama dönüşmüş. masal bu. masallarda her şey mümkün. sonra gökten 3 elma düşmüş. sonra ? sonrası hayal gücünüze kalıyor.
oda aydınlık. bu oda hep aydınlık. yatağın ucunda biri oturuyor sanki. yine mi ? yine. oda aydınlık. böyle daha iyi gerçi, bu yeni perdeler olmasa daha aydınlık olacaktı. ya da hayır "aydınlık" değil "çok ışık alıyor" olacaktı ya da belki "çok güneş alıyor". güneş almak. her neyse uykum açıldı bile ama gözlerim kapalı. gözlerimi açmak istemiyorum. evet biri oturuyormuş. "seni uyurken izlemeyi seviyorum çünkü". diğerleri bilmiyor. dğerleri nerede? diğerleri bilmez. diğerleri bilmese de olur. sahilde, temmuz sıcağında mesela, güneyde, gazozdan aldığın ilk yudumun serinliği gibi bir his. hisler. sonra tekrar nem sonra tekrar sıcak. tekrar kızgın güneş. sen soğuk memleket çocuğusun halbuki. alışırsın. alıştın. ama benimseyemedin. bu odayı da. alışır insan. alıştın. ama benimseyemedin.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)