Bunca yıldır bir duvardır gidiyordu. "Duvarların var!" diyorlardı. Sonunda ünlem olan ama sonunda ünlem olmayan bir ses tonuyla. Bunu herkesten duymadım, evet. Ama hayatımda, zihnimde, kalbimde yer etmiş insanlardan duydum. Bu duvar öylece duruyordu. Duvarımı seviyordum. Ara ara inceliyor, yer yer dökülüyor ama duruyordu. Duvar gitmesin ama az yer kaplasın istiyordum. Sonra ilk defa duvarı kaldırdım. Güzel. Sonra en sevdiğim yazarın en sevdiğim kitaplarını kendime saklamadım, sevdiğim şarkıları kendime saklamadım, kimselere göstermekten hoşlanmadığım altı çizili kitapların, cümlelerin altını çizmeye cesaretim olmadığından ufakça işaretlenmiş paragraflarını kendime saklamadım.
Hiç pişman değilim aslında ama ara ara zihnimde çok fazla soru oluyor. Arsız,ısrarcı, mutlaka cevap isteyen sorular. Halbuki heybetli bir duvar, mesken tuttuğu bir zihindeki tüm bu soruları alt edebilirmiş gibi ama nerede!
Tekrar bir duvar
Gidip duvarım için çerçevesiz, güzel resimler çizmek istiyorum.